Yakın dostum İzmir Barosu Avukatlarından Yusuf Akın, fotoğrafladığı bir resim sosyal medya üzerinden paylaştığımda fark ettim.
Kaldırımla yolun arasında sıkışmış, sıkışmakla kalmayıp, bir de daha da sıkıştırmak için yanına, dibine konulmuş beton parçalar.
Sanki nefes almasın diye!
Sanki ölsün diye!
Şehir içinde, caddelerde, sokaklarda bir bakın, kaç eve kaç ağaç düşüyor, kaç yüz kişiye bir ağaç düşüyor.
O düşen ağacı da böyle saçma sapan, böyle doğadan sevmekten uzak, böyle çevre katliamı yapar gibi daraltmak ve yok etmeye çalışmak tam bir ağaç katliamıdır.
Ormanlar yandı diye üzülenler ile bu ağaç katliamını yapanların aynı kişiler olduğunu düşünmek insan olarak herkesi üzüyor.
Çevreye ve doğaya karşı duyarlılığı, insanlık, adalet, hak ve hukuk adına zaman zaman yaptığı çıkışlar, eylemler ve söylemlerle çok iyi tanıdığımız Avukat Yusuf Akın’ın bu fotoğrafı üzerine ne olacak, bu fotoğrafın buradan yayınlanmasından sonra ne olacak onu da hep beraber göreceğiz.
Ya ‘Biz çevre katili değiliz’ diyecekler ve bu ağacın nefes olması için etrafındaki betonları atacaklar.
Ya da ‘Biz söz çevreciyiz’ diyecekler ve bu ağacın ölmesini bekleyecekler.
Ne yaparlarsa biz de onu yazacağız, ne yaptıklarını yazdığımız ve gösterdiğimiz gibi.