Sıfır Atık Projesi nedir? Neden önemlidir?
Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ortaya konulmuş ve tüm Türkiye'de devam ettirilen Sıfır Atık projesi, amacı ve yönetmeliği nedir?
Çevre veŞehircilik Bakanlığı tarafından projelendirilen “Sıfır Atık”; israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan atık yönetim felsefesi olarak tanımlanan bir hedeftir.
Atıkların geri dönüşüm ve geri kazanım süreci içinde değerlendirilmeden bertarafı hem maddesel hem de enerji olarak ciddi kaynak kayıpları yaşanmasına neden olmaktadır.
Dünya üzerindeki nüfus ve yaşam standartları artarken tüketimde de kaçınılmaz şekilde bir artış yaşanmakta ve bu durum doğal kaynaklarımız üzerindeki baskıyı artırarak dünyanın dengesini bozmakta, sınırlı kaynaklarımız artan ihtiyaçlara yetişememektedir. Bu durum göz önüne alındığında, doğal kaynakların verimli kullanılmasının önemi daha da ortaya çıkmaktadır.
Sıfır Atık Yönetmeliği
12 Temmuz 2019 tarihinde yayınlanan “Sıfır Atık Yönetmeliği” amacı:
Bu Yönetmeliğin amacı, hammadde ve doğal kaynakların etkin yönetimi ile sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda atık yönetimi süreçlerinde çevre ve insan sağlığının ve tüm kaynakların korunmasını hedefleyen sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına, yaygınlaştırılmasına, geliştirilmesine, izlenmesine, finansmanına, kayıt altına alınarak belgelendirilmesine ilişkin genel ilke ve esasların belirlenmesidir.
Sıfır Atığın esas alınması ile sağlanacak avantajlar;
Verimliliğin artmasında etkili olacaktır.
Temiz ortamlar yaratarak performansın artmasını tetikleyecektir.
İsrafın önüne geçildiğinden maliyetlerin azaltılması açısından öncü bir yaklaşımdır.
Çevresel risklerin azalmasının sağlanmasına katkısı vardır.
Çevre koruma bilincinin kurum bünyesinde gelişmesine katkı sağlandığından çalışanların “duyarlı tüketici” duygusuna sahip olmasının sağlanmasıdır.
Ulusal ve uluslararası pazarlarda kurumun “Çevreci” sıfatına sahip olmasının sağlanması, bu sayede saygınlığının arttırılmasıdır.
Doğal kaynaklar korunarak gelecek nesiller için çevrenin ve doğanın tüketilmesinin önüne geçilmiş olacaktır; çok değerli hammadde kaynağı elde etmede etkisi büyüktür.
Kağıt ve karton, ağaçları (ağaçları korumanın yolları nelerdir?); plastik (plastik kirlilik), petrolü; cam, toprağı; organik atıklar, gübreyi (solucan gübresi vb.); böyle sayabileceğimiz bir çok değerli varlığımız daha az tüketilecek ve geleceğimize büyük katkı sağlayacaktır.